20 Nisan 2016 Çarşamba

KALBİN DİLİ: NOTALAR...





Diliniz müzikse, hangi ırktan geldiğinin bir önemi olmaksızın BÜTÜN İNSANLARLA anlaşabilirsiniz... Ülkelerinde, huzur/istikrar isteyen bütün devletlerin, "SEVGİNİN ŞARKILARINI" söyleyecek sokak müzisyenlerine yatırım yapmaları gerek...
Her caddeden, her sokaktan sadece sevgi şarkıları duyulduğunu düşünsenize...
Kim kavga edebilir diğeriyle, aşkın melodileri ruhuna ve tüm hücrelerine işlemişken?
.....

Müziğin büyüsünü unuttuk…

Sahi müziğin bir büyüsü vardı, değil mi?

Güzel bir aşk şarkısı mesela… saf sevgiden bahseden… kalbi olan herkesin etkilenebileceği türde bir şarkı…

Bir adam gitar çalıyor… çaldığı ezgilere İspanyolca, İngilizce, Türkçe, Japonca, Yunanca, Almanca, her milletin dilinden sözler yazılmış… her milletin dili, aynı ezgilerde buluşuyor… Çünkü aslında kalbin diliyle konuşuyor şarkı söyleyen adam; notalarla… Kim nefret edebilir ki diğerinden sevginin diliyle konuşulan bir dünyada? Unutturdular bize güzel müziği… sevginin dilini, ruhun dilini; kalbin dilini unutturdular… Kötü müzikler yaptılar adına şarkı dedikleri; oysa onlar iyi bir amaca hizmet edebilecek notaları da kötüye kullanmışlardı… Kalbin şarkılarını söyleyen insanların ülkesinde herkes mutlu! Gerçek bir müzikle dans edenlerin ülkesinde…İsteseler de nefret edemezler birbirlerinden; çünkü konuşan farklılıkları değil; KALBİN DİLİ… notalar…

Hepsi de seviyor, hepsi de gülümsemenin gücüne inanıyor… mutluluk şarkıları söylüyorlar… şarkıları onlara hep hatırlatıyor birbirlerini aslında ne kadar çok sevdiklerini…

Paylaşmanın gücüne inanıyorlar, yardım etmenin… kalbin dili orası… müziğin, şarkıların ülkesi… farklılıklar üzerine değil; sevgiye yoğunlaşmış insanlar… biliyorlar ki; iyilik her zaman kazanır…

Bir çocuk aydınlatır sabahı sıcacık gülüşüyle… insanlar minnettardır herkes hayatta olduğu için… Sarılırlar birbirlerine, sevgi kaplamıştır dünyalarını çünkü… sevgi… notalarla, bir sahil kenarından; uzak dağlara; ormanın derinliklerine; ışıltılı şehirlere; okyanusta gemisini yüzdüren bir kaptanın kulaklarına, martılara; bir köpeğin masum suratına; annesinin yanındaki kuzunun neşe içindeki gözlerine… yayılmıştır, taşınmıştır rüzgarla…

Her yerde kalbin dilinin notaları, sevgi şarkıları vardır…

Gerçek şu ki; düşündüğünüz bütün farklılıklarınıza rağmen, doğduğunuzda, hepiniz de masumdunuz… 

Size başka diller ve nefret öğretilmeden önce, hepiniz aynı bebek gülüşlerine sahiptiniz… Gözlerinizin içi gülerdi sıcak bir sarılmayla… o şey sizi kirletmeden önce, hepiniz aynıydınız: masum ve sevgi dolu… iyi ve kalbiyle konuşan insanlardınız…

Şimdiyse özünüze geri dönme zamanı: iyi müzikler yapma, iyi müzikler dinleme zamanı… 
Sevgi şarkıları birleştirecek yüreklerinizi yeniden… ve siz yeniden kalplerinizin diliyle konuşmaya başlayacaksınız, aslında olduğunuz gibi; size bu gerçek unutturulmadan önce yaptığınız gibi yani…

Bakın, bir yerlerde gitar çalan bir adam kalbin şarkılarını söylüyor… sevgiye davet ediyor sizi her dilde...

Bütün farklılıklarınıza rağmen; aynı olduğunuzu söylüyor…
Etrafında dans ediyor aşıklar, çocuklar, arkadaşlar, dostlar, aileler…
Notaları bütün dünyayı sarıyor; çünkü kalbin dilini konuşuyor adam…

Dinlemeye ne dersiniz?