6 Eylül 2017 Çarşamba

NE KADAR MERHAMETLİ; NE KADAR DÜRÜST BİR DİVA?


Halkın sanatçısı, Türkiye'nin Diva'sı; muhteşem insan, harika kişilik...

Kimlere ve hangi amaca hizmet ettiği malum olan o sayılı sayıdaki bazı medya organları, yıllarca bize bu şekilde anlatarak; övdüler de övdüler o bildiğiniz şahsiyeti...

Merhameti ve vicdanıyla bilinen Türkiye insanına, güzel milletime "sanatçı" nitelemesiyle sundukları ve bizlere bunu yedirmeye/yutturmaya çalıştıkları çoğu isimden biri Bülent Ersoy...

Kendisini yakından tanımam, etmem...

Lâkin, burada nasılını zikredemeyeceğim derecede korkunç eylemlere maruz bırakılarak canlı canlı derileri/kürkleri kendilerinden çalınan o sessiz ve günahsızların ölü beden parçalarını, binlerce lira ödeyerek süsmüş gibi üzerinde göstermeyi marifet sanan şahsiyete; "Kürk giymek cinayete ortak olmaktır!" diyenlere "Bana ne hayvanlardan?!" gibi bir yanıt vermiş olması, karakterinin geri kalan kısımları için de yeterince fikir verici nitelik taşıması sebebiyle, kendisini daha fazla tanıma lüzumuna girilmemesi için kafidir...

Kendisi Müslüman olduğunu ifade ediyor; iç dünyasını, kalbini bilemem... ALLAH bilir... Hoş zaten, kimsenin neye inandığı; ya da inanıp inanmaması beni ilgilendirmez.

Yine de aklıma Fatır Suresi'nin 5. Ayeti geliyor:

"Ey insanlar! Muhakkak ki ALLAH’ın vaadi HAK'tır. Öyleyse dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. Aldatıcılar da sizi ALLAH ile aldatmasınlar."

Sonra aklıma, En'am Suresi'nin 38. Ayeti geliyor:

"Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa (4 ayaklı) hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra RAB’lerine haşrolunacaklar/huzunda toplanacaklar."

Ayet, açık olarak hayvanların da bizim gibi ümmetler olduklarını söylüyor...

Çok acı gerçekten, çok acı bizim gibi ümmetler oldukları söylenen diğer canlıların, köle misali alınıp; satılmaları; kendilerini soğuktan korumaları için ALLAH'ın kendilerine has olarak yarattığı kürklerinin, o korkunç yöntemlerle/zorla ve ağza alınmayacak müdahalelerle çalınıp; sırf parası olduğu için, her şeyi kendisine mübah gören o bazılarına süs unsuru olarak satılmaları.....

Sonra aklıma Bakara Suresi'nin 177. Ayeti geliyor:

"Yüzlerinizi doğu veya batı yönüne çevirmeniz iyilik değil. İyiler o kimseler ki; ALLAH'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere inanırlar; akrabalara, yetimlere, muhtaçlara, yolda kalmışlara, dilencilere ve köleleri/esirleri özgürlüklerine kavuşturma konusunda, seve seve para yardımında bulunurlar; namazı gözetir, zekatı verir, sözleştikleri vakit sözlerinde dururlar; zorluğa, sıkıntıya ve zulme karşı direnirler. İşte doğru olanlar onlardır, erdemli olanlar da onlardır."

21. Yüzyıl'da özgürlüklerine kavuşturulacak; kurtarılacak köleler/esirler kimler acaba?
Mal gibi alınıp satılan; tutsak edilerek çalıştırılan; derileri/kürkleri yüzülerek birilerine süs eşyası edilmeye çalışılanlar KİMLER ACABA?

Ne diyordu hayvanlar HAKK'ında ALLAH?

"Onlar da ancak SİZİN GİBİ ümmetlerdir..."

Sonra aklıma Cuma Suresi'nin birinci ayeti geliyor:

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey (herkes) O’nu tesbih eder. Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, aziz ve hakim olan ALLAH’ı tesbih eder.”

Göklerde ve yerde olanların hepsinin arasında hayvanlar da varlar...
ALLAH'ı bütün o saf yürekleriyle zikreden ümmetlerin, köle olarak ..... ahh, dilim varmıyor!

Sonra Nisa Suresi'nin 119. Ayeti'ni de hatırlıyorum:

“ 'Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onlara boş kuruntular kurduracağım, mutlaka onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar ve yine mutlaka onlara emredeceğim de ALLAH'ın yarattığını değiştirecekler.' (dedi). Kim ALLAH'ı bırakıp şeytanı veli edinirse, şüphesiz açıktan açığa hüsrana uğramıştır."

Bu resim, size bir şeyler çağrıştırdı mı yukarıdaki ayetle ilgili?


Nisa Suresi 119. Ayei: “ 'Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onlara boş kuruntular kurduracağım, mutlaka onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar ve yine mutlaka onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler.' (dedi). Kim Allah'ı bırakıp şeytanı veli edinirse, şüphesiz açıktan açığa hüsrana uğramıştır."
21. Yüzyıl'da ALLAH'ın özgürlüklerine kavuşturun dediği köleler kimler?

Sonra şu Hadis - i Şerif'i hatırlıyorum:

"Kainattaki tüm varlıklar, ALLAH'ı tesbih ederek zikrederler. Bu sebeple bir hayvan öldürmek veya bir hayvan topluluğunu yok etmek; bir ümme­ti ortadan kaldırmak olur."

Ve Hz. Muhammed (SAV)'in şu sözleri de geliyor aklıma:

“Merhametlilere RAHMAN olan ALLAH merhamet eder. SİZ YERDE OLANLARA ACIYIN Kİ; GÖKTEKİLER DE SİZE ACISIN. RAHMRAHMAN isminden bir damardır; Her kim bağları koparmaz ilgiyi kesmezse ALLAH da onu rahmetine ulaştırır. Her kim de bağları koparırsa ALLAH da o kimseden rahmetini keser.”

Diliyle Müslüman olduğunu söyleyen Bülent Ersoy'un hayvanları umursamadığı aşikar...

Sanırım umursamadığı sadece hayvanlar değil.....
Güzel milletimin zekası da pek umurunda değilmiş gibi görünüyor...
Nitekim, en başta bağlantısını verdiğim videoya dönersek; video'nun 02. saniyesinden sonra, Bülent Ersoy'un karşısındaki iki kadından ayakta olanı Türkçe bir şeyler söylerken; Bülent Ersoy kadına "SEN DE EĞİL." diyor ve ayaktaki kadın, bu lafı duyar duymaz hemen diğer kadın gibi eğiliyor.
Eğilenler, Hintli falan değiller; Türkçe'yi gayet iyi anlayan ve Bülent Ersoy'u tanıyan insanlar. Görüntü yönetmeni ve programın kurgusuyla ilgilenen kişiler; nasıl olmuş da atlamışlar bu sahneleri çıkarmayı, meçhul...
Hem "kurgu değil, gerçek" diyorlar; hem de görüntülerin kurgu olduğunu bas bas bağıran sahneleri yayından kaldırmıyorlar.
İronik...
Aslında, kendini "Diva" olarak addeden ve mücevherleri ve cinayet sembolü kürkleriyle ön planda olan Bülent Ersoy'un ne kadar dürüst; ne kadar muhteşem bir sanatçı(?) olduğunu halkın anlaması açısından; önemli bir detay...

Peki ses güzelliği bir insanı sanatçı yapmaya yetiyor mu?
Sesi güzel olan herkese sanatçı diyebilir miyiz?
Aklıyla, vicdanıyla bilinen Türkiye insanı için, gerçek sanatçı kime; ya da kimlere denir?

Yorum sizin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aklın ve kalbin rehberliğinde, düşünülerek oluşturulan her yorum değerlidir...