21 Ekim 2017 Cumartesi

ALLAH VE İNCEDEN İNCEYE BAĞLADIĞI SAYILAR...

Ayetlerdeki dualar...
Bu yazımda, önce 28 ayetten oluşan Cin Suresi'ni okuyacaksınız; ardından sizlerle, bazı ayetlerden çıkardığım müthiş anlamları paylaşacağım... İyi okumalar... Zira, okuduğunuz her bir harfle; ALLAH'ın ilk emrini yerine getirmiş oluyorsunuz...

CİN SURESİ (Resmi Mushaf : 72 / İniş Sırası : 40)

RAHMAN ve RAHİM ALLAH’ın adıyla…

1. De ki: “Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu: ‘Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur’an dinledik.’”

2. “Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık
RAB'imize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
3. “RAB'imizin adı / kudreti / işi / gayreti çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk.”
4. “Doğrusu bizim beyinsiz, ALLAH hakkında saçma lakırdı ediyormuş.”

5. “Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler ALLAH hakkında asla yalan söylemezler.”

6. “Gerçek şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onlar, onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı.”

7. “Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi,
ALLAH’ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlardı.”

8. “Biz göğe gerçekten dokunduk da onu titiz ve güçlü bekçilerle ve kayıp giden ışınlarla / alevlerle doldurulmuş bulduk.”

9. “Biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev / ışık bulur.”

10. “Doğrusu bilmiyoruz, yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi, yoksa
RAB, onlar için doğru ve güzel olanı mı istemiştir.”

11. “Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler / barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz.”

12. “Ve biz şunu sezdik: Biz yeryüzünde ALLAH’ı asla aciz bırakamayız; kaçarak da onu aciz bırakamayız.”

13. “Biz doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. RAB'ine inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğramaktan.”

14. “Nihayet bizden
ALLAH’a teslim olanlar da var, haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var. ALLAH’a teslim olanlar, işte onlar doğruyu ve hayrı aramışlardır.”

15. “Adaletsizliğe sapanlar ise cehenneme odun olmuşlardır.”

16. Eğer yolda kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,

17.
Ki onları, onun içinde imtihan edelim. Kim RAB'inin Zikri’nden / Kur’an’dan yüz çevirirse RAB'i onu, gittikçe yükselen bir azaba sokar.

18. Hiç kuşkusuz, mescitler
ALLAH içindir. O halde ALLAH ile birlikte bir başkasına yakarmayın.

19. ALLAH’ın kulu kalkmış O’na yakarırken, onlar onun üzerine keçeleşir gibi üşüşüyorlardı.

20.
De ki: “Ben ancak RABBİME yakarırım. Ve hiç kimseyi O’na ortak koşmam.”

21. De ki: “Ben size ne zarar ne de ışık ve aydınlık verme gücüne sahip değilim.”

22.
De ki: “ALLAH’tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O’nun dışında bir sığınak da asla bulamam.”

23. “Ancak ALLAH’tan bir tebliğ ve O’nun mesajlarından birşeyler sunabilirim.” ALLAH’a ve O’nun resulüne isyan edenler için cehennem ateşi vardır. Sürekli içinde kalacaklardır.

24. Sonunda onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, yardımcı bakımdan daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.

25. De ki: “Bilmiyorum, size vaat edilen şey yakın mıdır yoksa RABBİM onun için uzun bir süre mi koyacaktır?”

26. Gaybı bilendir O. Gaybı konusunda hiç kimseyi yardımcı yapmıyor.

27. Seçtiği bir elçi müstesna. Çünkü O, resulünün önünden ve arkasından gözetleyiciler yürütür.

28. Ki onların, RAB'lerinin elçilerini hedefine tam ulaştırdıklarını bilsin. ALLAH, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır.


ALLAH DOĞRU SÖYLER...

Naçizane, benim gibi bir aptalın; bu sureden anladıklarını dile getirmeye çalışacağım. Kendime aptal dememi, mazur görün; çünkü, bütün bu evrenin TEK yaratıcısı olan; ilmiyle, her şeyi kuşatan ALLAH'ın varlığını ve dehasını düşününce; kendimi küçük ve aciz bir aptal gibi hissetmekten alamıyorum; zira, gerçekte tek bir dahi var; o da ALLAH ve ben gerçekten aciz bir kulum...

Öncelikle, 11. ayette yazılana bakalım... Demek ki; onların aralarında iyiler de var... Bu ayetten bunu anlıyorum... Kendilerine herhangi bir haksızlık yapmaktan ALLAH'a sığınırım.

13. Ayette, ALLAH'a gerçekten samimi bir şekilde inanan bir kulun, hiçbir haksızlığa; ya da kötülüğe uğramaktan korkmadığını/korkmayacağını öğreniyorum. Şu korkak hallerimi düşününce, nerede yanlış yaptım demekten alamıyorum kendimi. Sonra aklıma geliyor, demek ki; ALLAH'a tam bir ihlas ile inanıp; O'nun ayetlerini daha iyi anlayınca, bütün korkularımın yersiz olduğunu ve her zaman adaletle yaşıyor olduğumuzu bileceğim... Demek ki; aslında hiç kimse bize haksızlık yapıyor değil... Demek ki; adalet, her yerde... (Aklıma, bütün hatalarımdan tövbe edip; ALLAH'a sığınmak geliyor... Hiç şüphesiz, ALLAH, TEVVAB'dır; tövbeleri çokça kabul eden... ve RAHÎM'dir, rahmetiyle bütün alemleri kuşatan, yarattıklarına merhamet eden, acıyan ve şefkat gösteren...)

17. Ayetten, ALLAH'ı anmanın; O'nu zikretmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyorum. Demek ki; insanların acılarının asıl nedeni, ALLAH'ı doğru ve iyi bir şekilde anmaktan kendilerini alıkoymuş olmalarıymış...
Demek ki; ALLAH'ı doğru bir şekilde anmaya devam etmek; ALLAH'ı zikreden kulun, kendi mutluluğuna zemin hazırlıyor/sebep oluyormuş... Demek ki; ALLAH'ı doğru bir şekilde ananlar/zikredenler daha mutlu...
Demek ki; mutluluğun asıl kaynağı, ALLAH'ı anmak/zikretmek...

18. Ayetten, ALLAH'a şirk/ortak koşmanın yanlışlığını bir kez daha anlıyorum... Dua sadece ALLAH'a yapılır...
Sadece, ALLAH'tan yardım diler; sadece ALLAH'a sığınırız...

20. Ayet, 18. Ayetle paralel olarak; kulların, ALLAH'a şirk/ortak koşmaktan uzak durması gerektiğini bir kez daha vurgularken; bir yandan da, ALLAH'a nasıl dua etmemiz gerektiği konusunda, bizlere örnekler sunuyor: "“Ben ancak RABBİME yakarırım. Ve hiç kimseyi O’na ortak koşmam.”

21. Ayetten aslında ne kadar aciz kullar olduğumuzu bir kez daha anlıyorum. Aynı zamanda, haddimizi bilmemiz gerektiğini ve büyüklük taslamak hatasından da, uzak durmamız gerektiğini anlıyorum...

22. Ayet, yine ALLAH'a nasıl dua etmemiz gerektiğini hatırlatıyor bana: De ki: “ALLAH’tan beni hiç kimse kurtaramaz ve O’nun dışında bir sığınak da asla bulamam.”


25., 26., 27. ve 28. Ayetlerden, şu gelecekte neler olacağı ile ilgili palavralar uyduranların sadece yalancılar olduklarını bir kere daha anlıyorum. ALLAH açık açık, gaybı, seçmiş olduğu tek bir elçi haricinde; HİÇ KİMSENİN BİLEMEYECEĞİNİ çok berrak bir biçimde vurguluyor. ALLAH resullerinin/elçilerinin, hedeflerine tam ulaştıklarını bilmesi için; resullerin önlerinden ve arkalarından gözetleyiciler görevlendirdiğini, bu nedenle gaybı o tek elçiye bildirdiğini söylüyor ALLAH, anladığım kadarıyla... Bu ayetlerden başka bir şey daha anlıyorum; demek ki; elçilerin ALLAH'ın onlar için çizdiği İlahi Kader'den ve yoldan sapma şansları yok; demek ki; elçilerin hata yapma lüksleri de yok... Demek ki; elçiler, sadece ALLAH'ın yolunda ilerlemek zorundalar ve demek ki; elçilerin yüksek derecede merhametli, dürüst ve adaletli olmalarının nedeni de bu...
Ama hemen aklıma geliyor: Belki de, onlar zaten çok iyi kullar oldukları için elçi olarak seçildiler... Ya da, zaten elçi olmaları için, özellikle tam/yetkin olarak yaratıldılar... Öyleyse, gözetleyiciler; elçilerin hata yaparak yoldan sapmasından çok; başkalarının onlara engel olmalarına MANİ olmak için mi görevlendirildiler?....

Gelelim 28. Ayetten anladığım başka bir müthiş şeye...
"ALLAH, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır."
Vay be!.... Bu sözler gerçekten düşündürücü... demek ki; ALLAH her şeyi; ama her şeyi, inceden inceye sayıya bağlamış... Demek ki; gördüğümüz ya da görmediğimiz; bildiğimiz; ya da bilmediğimiz, BÜTÜN OLAYLAR VE ŞEYLER SAYILARIN DİLİNDE BİR KARŞILIK BULUYOR; YANİ HER ŞEY SAYISAL BİR KOD; AYNI ZAMANDA SAYISAL BİR GİZEM İÇERİYOR... Demek ki; tarihlere, isimlerin ve kelimelerin harf sayılarına, vücudumuzun anatomik yapısına ve aklımıza gelip gelemeyecek her bir zerreye dek; her şey, önceden ALLAH tarafından, ALLAH'ın ilmi doğrultusunda sayısal bir kodla şifrelenmiş...

Hemen aklıma, Kur'an - ı KERİM Ayetlerini okurken, bir surede bazı ayetlerin belli bir ölçüye göre tekrar edilmesini gizemli bulup; o ölçüye göre tekrar edilen ayetlerin numaralarını kaydederek; Google'ın dünya haritası üzerine, numaraları, koordinatlar olarak girip; sonra da o koordinatların, TIPKI O AYETLERDE TARİF EDİLEN YERİ BİRE BİR GÖSTERDİĞİNE, heyecanla şahit olmuştum!

O sure ve ayet numaralarından elde ettiğim koordinatları, daha sonra ALLAH izin verirse paylaşacağım...

Yani, düşünüyorum... ALLAH'ın sözlerinin mükemmeliğini; ALLAH'ın dehasını ve o harika yaratışını...

Aklımı çelmek isteyen, beni ALLAH'ın var olmadığına inandırmak için; bir dolu kitap ve video öneren pet shop çalışanı geliyor sonra aklıma...

Garip midir; tesadüf müdür; bu kadar çok tesadüf olur mu, bilmiyorum; ama, ne zaman ALLAH HAKK'ında O'nu ne kadar çok sevdiğimi düşünsem; ya da O'na olan sevgimi, yazıya dökmeye yeltensem; travmatik bir sürü olayla karşılaştım hemen akabinde...

Çok garip, hep o dönemlerde; youtube'taki video önerilerine dek; hep ALLAH'ın kullarını umursamadığı/önemsemediğine dair videolar çıktı karşıma...

Gariptir, yine o dönemde sürekli gittiğim pet shop çalışanı; sanki hazırlanıp da gelmiş gibi; sanki hususi, o muhabbeti yapmak istermiş gibi; ALLAH'ın olmadığına ikna etmeye çalışan konuşmalar yapmaya başladı; oraya her gittiğimde, aynı muhabbetleri açması da cabası...

İnsanların maymunlardan geldiğine dair; kitap önerisi bile sundu; hatta üşenmeyip, çantasından o kitabı da çıkardı...

Hayır... farkındayım garip bir şeyler döndüğünün ve birilerinin benim ALLAH'a olan inancımdan hoşlanmamış olabileceğinin...
Ama, ALLAH, yine Kur'an - KERİM'de, hiç bir şeyi eksik bırakmadığını; her şeyin açıklamasının, yine o kitapta olduğunu söylüyor... üstelik; bazı toplulukların, yaptıkları aşırılıklar ve azgınlıklar yüzünden, yine bizzat ALLAH'ın kendisi tarafından cezalandırıldıklarını anlatan Araf Suresi'nin 165. ve 166. ayetlerinde; ALLAH şöyle bildiriyor:


RAHMAN ve RAHİM ALLAH’ın adıyla…

165. "Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten alıkoyanları kurtarıp, zulme sapanları; yoldan çıkmalarından ötürü, acı bir azapla enseleyiverdik."

166. "Ne zaman ki, yasaklandıkları şeylerden ötürü öfkelenip başka aşırılıklar yapmaya başladılar, onlara şöyle dedik: “Aşağılık, maskara maymunlar olun!"

Demek ki; o neandertal diye öne sürülerek; insanların atası kabul edilen ve bu nedenle bütün insanların maymundan geldiklerini öne süren anlayış; yine bizzat ALLAH'ın kendi sözleriyle açıklamasını ve cevabını buluyor. Belki de o maymundan geldiği söylenilen insan ırkı; ALLAH'ın aşırılıklarından ötürü, "Aşağılık, maskara maymunlar olun!" dediği ırktır?

Ayrıca negatif kan grupları hakkında da bir açıklamaları yok o insanların maymunlardan geldiklerini iddia edenlerin...

Bilindiği gibi, RH (+) diye kısaltması yapılan kan gruplarında geçen RH, aslında Rhesus Maymunlarındaki bir geni ifade ediyor... İnsandaki Rhesus Pozitif ifadesi ise; Rhesus maymunlarında görülen o genin, o insanda da var olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle de Rhesus Negatif kan guruplarının; aslında başka bir dünyadan olabileceği, hatta RH negatif kan gruplarının; aslında insan olmayabilecekleri ileri sürülüyor. Burada, benim şöyle bir teorim var:
Belki de Rhesus Pozitif ifadesi, aslında; ALLAH'ın aşırılıklarından ötürü cezalandırarak; "Maymunlar olun!" dediği ırkı ve o ırka mensup olanları simgeliyordur?

Tabii ki; en doğrusunu ALLAH bilir...

Ama o kadar çok kanıt varken ALLAH'ın varlığına ve birliğine dair... ve en önemli kanıt, ALLAH'ın kendi yetkin sözleriyken...
kusura bakmayın, inanmama gibi bir lüksüm yok...
O beni sevse de, sevmese de...
Ben VARLIĞI ve bütün ihtişamı için, KENDİSİNE şükrediyorum O YÜCE YARATICI'nın...
İyi ki; VAR...
İyi ki; TEK YARATICI, TEK İLAH...

Teşekkürler ALLAH'ım, bütün ihtişamınla her şeyi kuşatan o tam ve harika VARLIĞIN için, SENİN İÇİN... SANA ÇOK TEŞEKKÜRLER ALLAH'IM...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aklın ve kalbin rehberliğinde, düşünülerek oluşturulan her yorum değerlidir...