Sevgili Olma Ehliyeti

Araba kullanmaya hak kazanmak için ehliyet alma zorunluluğu, nasıl yasalarla etkin duruma getirilmişse; çocuk doğurmak, hatta sevgili olmak; nişanlanmak; evlenmek gibi şeyler için de, buna yeterliliği olduğuna dair ehliyet alınması zorunluluğu getirilmeli. Kötü insanların anne, baba; eş; nişanlı veya sevgili olmalarına engel olunmalı. Çünkü yeterli psikolojik halden, eğitimden, zeka ve akıldan yoksun kötü anne ya da babalar yüzünden türemiş insanlar da, tıpkı bir kısır döngü gibi; kötü bir insan nesline neden olma potansiyeli taşıyor. Bu ise, kötü, zararlı bir toplum ve gezegene; doğaya zarar demek.Dünya, hasta ruhlu insanların insafına bırakılamayacak kadar değerli… Bu dünya ve iyi insanların iyi çocukları, sırf üreme yetisine sahip diye üremiş pisliklerden korunmayı hak ediyorlar. Şu anki yasalar ve verilen eğitim, henüz temiz bir toplum/temiz bir nesil ve korunmuş, daha güzel bir dünya sağlamaya yetmiyor. Yarın sağlanmasını beklemeden önce yapılması gereken şeyler var akıllı bireyler için… En azından kendi çaplarında, evlatları için bir takım önlemler alarak öz güvenliklerini sağlamaya muktedirler. Bunun için, özellikle kız çocuklarının çok iyi psikoloji eğitimi alması bir gereklilik.
Çünkü, insan doğasını ve psikolojiyi çok iyi bilen bireyler; kendilerini kötü olanlardan koruma becerisini de kazanıyorlar. Diğerlerinin, sadece burunlarının dibine geldiğinde fark edebilecekleri pek çok şeyi; psikoloji alanında uzman olanlar, çok önceden fark edebildikleri için; yollarını değiştirme, tehlikeyi bertaraf etme şansına da sahip olabiliyorlar. Bu nedenle, bütün kız çocukları; zorunlu psikolojik eğitime tabii tutulmalıdırlar. Örneğin, çocuklukta annenin çocuğa olan tutumunun; çocuğun büyüdüğünde sahip olacağı karakter hakkında etkisinin çok büyük olduğu biliniyor. Çocukluklarında hiper aktivite bozukluğu olup da, erken teşhis ve tedaviyle bu bozuklukları ıslah edilememiş kişilerin; ileride hatalarını sürekli inkar eden, aldatan, yalan söyleyen, şiddete eğilimli ve zararlı bir yapı arzedebildikleri ortaya kondu. Sadece geçmiş yaşantı hakkında küçük bir analiz, davranışların psikolojik veriler ışığında gözlemlenebilmesi becerisi, kız çocuklarınızın daha doğru eş, sevgili ve arkadaş seçimleri yapabilmelerine olanak tanımakla kalmaz; aynı zamanda, onları aldatma potansiyeline sahip, şiddete eğilimli, yalan söyleyen ya da terkeden hasta ruhlu kişilerden de büyük ölçüde korur. Bununla da kalmaz, ileride kendi çocukları olduğunda; çocuklarını da doğru şekilde yetiştirebilmelerine olanak tanır. Mesela, şiddete maruz kalmış; ailelerinde şiddet görmüş çocuklar için, eğer çok akıllı değillerse ve kendilerini yetiştirememişlerse iki seçenek ön görüyor psikoloji: 1. si, çocuğun şiddeti doğal bir eylemmiş gibi kabul ederek, çevresindekilere de şiddet uygulaması; 2.si ise korkak, içine kapanık, pasif birey durumuna dönüşmesi. Etkinin boyutlarını ve doğurabileceği diğer sonuçları tahmin edebileceğinizi varsayıyorum… Başka bir örnek, anne ve babanın sevgi göstermeden büyüttüğü çocuklarla ilgili. Bu tür çocuklar da, yine çok akıllı değillerse ve kendi kendilerini, olayları ve çevrelerini doğru şekilde analiz edebilecekleri eğitimden yoksun kalmışlarsa; iki seçenek öngörüyor psikoloji: 1.si, Çocuk, ileride sürekli terk edilme korkuları yaşayıp; kendisine çok kötü bile davranılsa, eşini/sevgilisini/arkadaşını/çevresini bırakamaz; sevilmediğine dair negatif bilinçdışı depolamaları yüzünden, en küçük bir sevgi kırıntısının peşinden düşünmeden giderken, öz varlığının zedelenmesine ve yok olmasına neden olabilir. Özetle, kendisini koruyamayan; doğru seçimler yapamayan; hataların boyutu ve cüreti ne denli büyük olursa olsun bunları mantıklı bir şekilde fark edemeyen bir karakter sergilerken; başkalarının paspası olmak için bilinçsiz bir heves duyar. 2. ihtimalde, aynı terkedilme korkuları ve kimsenin kendisini gerçekten sevemeyeceği düşünceleriyle; terk edilmek yerine, önce terkeden olmayı seçen ve başladığı her ilişkiyi yarım bırakan bir birey ortaya çıkar ki; bu da, bu tür hasta ruhlu kişiler tarafından terkedilmiş insanlarda, sebepsiz yere terkedildiğini düşünmekten doğan; çalıntı zaman ve hayal kırıklığıyla seyreden bunalımlara/depresyonlara neden olabilir. Sadece anne ve babanın çocuğa olan tutumunun, onun ileriki yaşantısını etkilemekle kalmayıp; başka ailelerin, sağlıklı ruh hallerine sahip çocuklarını da nasıl olumsuz etkileyebildiğini görebilmek için, dahi olmaya gerek yok sanırım. Küçük örnekler, buz dağının sadece bir noktasından ibaret… Anne baba olmak için neden ehliyet alma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini anladığınızı umuyorum. İşin bir de genetik boyutu var ki; orası kendi başına bir derya… Hiç bir aklı başında birey, sosyopatların çocuk doğurmasını; toplumda zaten yeterince rahatsız edici olanların varlıkları yetmiyormuşçasına, yeni sosyopatlar türemesini istemez.
Gen testleri, psikolojik yapı da dahil olmak üzere her bilgiyi verebilecek potansiyele sahip ve sosyopati, genetik olarak tespit edilebilir. Kızlarınıza öğretin bunları: Önce psikolojiyi bilsinler; sonra da biriyle sevgili, eş; ya da arkadaş olmadan önce o kişilerin ailelerini tanısınlar. Mümkünse, bir dedektif tutarak; bunu siz de yaptırabilirsiniz çocuklarınızın iletişim kurduğu kişiler için. Çünkü, kişiler dışarıdan analiz edilebilseler bile; aileleri ve geçmiş yaşantıları hakkındaki bilgiler, daha gerçekçi ve önemli veriler sağlar. Evlenmeden, sevgili olmadan önce, mutlaka eş adaylarının psikolojik açıdan sağlıklı olduklarına dair rapor istesinler. Hatta bununla da kalmasınlar, eş adaylarının ne kadar mantıklı karar verebilme yetisine sahip olduklarını anlayabilmek için; analitik zeka testi raporu ve duygusal zeka testi raporu da istesinler; çünkü, aksi halde anlaşılamama sorunlarıyla baş etmek zorunda kalabilirler.
Güvenli ve aklı başında toplumları sağlamak hayal değil. Bu, kanunlarla ve yeterli eğitimle, inşaa edilebilecek bir gerçek; çünkü yasa, basit bir veri-sonuç ilişkisine göre ilerliyor: Sağlıklı ailelerde, sağlıklı çocuklar yetişir; sağlıklı çocuklar, sağlıklı bireyleri oluşturur; sağlıklı bireylerin bir araya gelmesiyle, sağlıklı aileler meydana gelir; sağlıklı ailelerin bütünü ise, sağlıklı toplumları oluşturur...