3 Haziran 2016 Cuma

...Sevgiye Doyanlar - Korunmuş İnsanlar...

Bunlar, bu serzenişler, mücadeleler, duyguların kelimelere iliştirildiği cümleler, kendini ifade etmek istemeler, ortak bir yol bulma arzusu, o yolda kenetlenen ellere katılmak için yapılan çağrılar… hep bir amaç arzusu. Hayatı anlamlı kılmaya çalışan insanların, o anlamı yüklemeye çalıştıkları farklı renkler, farklı amaçlar… hep, hep bir "yaşamın anlamı olmalı" arzusundan kaynaklı yol haritaları… yaşamayı, hayatı, yaşadığını hissetmek için atılan doğru; ya da yanlış adımlar… doğru ya, bazılarının kopukluğu, belki de bu yüzden yaptıkları yanlışlar… yaşadıklarını hissedemedikleri, hayatın anlamını bulamadıkları için sürüklendikleri uçurumlar… Sanki bir bıçak üstünde yürüyor insan… dengesini iyi kurmak zorunda olduğu bir bıçak… o coşkuyla; ya da tutkuyla savunulan düşünceler, hep, heeep bir anlam bulma; anlam katma, anlamlı ve gerekli olduğunu hissetme arzusundan… bazıları bir kucak dolusu sevgiyle, bütün anlamları yakalıyor… bir kucak dolusu güven… bir kucak dolusu vicdan… ve bıçak kayboluyor, geniş; coşku dolu; umut dolu; mutluluk dolu ferah bir yol oluyor kader… ve bazıları… onlar şanssız olanlar… bir damla sevgi için, bir avuç kendini gerçekleştirme ve var hissetme arzusu için, o anlam için kayıveriyorlar bıçak sırtı yoldan, içinde kayboldukları uçurumlara… haber bültenlerinin yalanlarla örülü perdeleri, onların hikayeleriyle dolup taşıveriyor. Sonra lanet ediyoruz düşünmeden, nedenini sorgulamadan lanet ediyoruz onlara, olup bitenlere… oysa her şey çocuklukta başlıyor… bazılarının dolu dolu yaşadıkları, korunaklı çocukluktan mahrum edilenleri, geçmişin suçsuz kurbanları; bu günün karanlık manşetleri oluveriyor. Belki de hata sadece bilinçsiz anne babalardadır derken, bir bakıyorsun; bilinçsizlikle suçladığın ebeveynler de, geçmişin kurban ettiği nesiller… herkes mi kurban..? Virüs gibi yayılan bir şeymiş gibi düşündürüyor insana; sonra, bir bakıyorsun gökkuşağının altında, gülümseyen mutlu yüzler var… onlar şanslı, onlar geçmişin kurbanlarının kurban etme ritüelini bulaştırmadıkları korunmuş insanlar… onların dünyası sevgiyle kuşatılmış… ve bu nedenle aramıyorlar yaşamın amacını tekinsiz köşelerde. Bu nedenle, göremezsiniz onları, hararetle bir fikri savunurken… eylem yapanların mecrası, yoksundur sevgiye doyanlardan… evrenin bütün zenginliğiyle kendilerine cömert davrandıklarından...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aklın ve kalbin rehberliğinde, düşünülerek oluşturulan her yorum değerlidir...